1 Temmuz 2014 Salı

Soğanlı Akvaryum Bitkileri Hakkında

Tony Newsom-Virr, akvaryumda soğanlı bitkilerin gelişimi hakkındaki sıkça sorulan soruların bazılarını cevaplandırıyor.

Akvaryumunuz için ideal olan soğanlı bitkiler hangileridir? Esasen, kişisel tercihlere bağlı olabilecek şekilde, oldukça geniş bir seçim imkânı vardır. Ancak yanlış bir seçim de yapabilirsiniz, dolayısıyla önerilere kulak vermelisiniz.

Soğanlı bitkiler arasında popüler olanları hangileridir?

Sevilen ve ilgi gören soğanlı bitkilerden bazıları şunlardır: Aponogeton boivinianus, Aponogeton capuroni, Aponogeton henkelianus, Aponogeton madagascarensis, Aponogeton natans, Aponogeton stachysporus ve Aponogeton ulvaceus.

Ayrıca Barclaya longifolia, Crinum natans, Crinum thaianum, Crinum calamistratum, Nuphar japonica, Nymphaea rubra, Nymphaea stellata, Nymphaea ‘Tiger lotus green’, Nymphaea ‘Tiger lotus red’ ve Barclaya longifolia ‘Red’ de bunların arasındadır.

Akvaryumda hangi şartlara gereksinim duyarlar?

Her bitkiye özgü ideal şartlar söz konusudur. Bununla birlikte, burada adı geçen Aponogeton türleri genel olarak 6,5 - 7,5 pH aralığındaki sularda hayatta kalacaktır.

5,8 - 6,5 pH aralığı ile Aponogeton capuroni, 5,5 - 7,3 aralığı ile Nuphar japonica ve 6,2 - 7,2 aralığı ile birçok Nymphaea türü, istisna olarak öne çıkarlar.

Birçok tropikal tür için sıcaklık genel olarak 22 - 28°C aralığında olmalıdır; Nuphar japonica 18°C gibi düşük bir sıcaklıkta da gelişebilir.

Yeni başlayanlar için ideal olan türler hangileridir?

Başta ulvaceus olmak üzere Aponogeton cinsindekiler kolay türlerdir. Ancak hazırlıklı olun zira çok hızlı bir şekilde gelişirler; bir defasında boivinianus'un akvaryuma eklenmesinden üç ay sonra 2,4 metre uzunluğa eriştiğini kayıt altına almıştık.

Nymphaea ‘Tiger Lotus’, akvaryumda en kolay gelişebilen tür olarak öne çıkar.

Yeşil ve kırmızı arasında renk seçimi söz konusudur ama zaman zaman ilgi çekici pembe varyeteler de görülebilmektedir.

Soğanlı bitkiler, gelişim dönemi için kendi besin maddeleriyle yüklü olarak gelir, dolayısıyla bitkiyi soğanının dörtte üçü taban malzemesinin içinde olacak şekilde dikmeniz dışında yapmanız gereken çok az şey vardır.

Budama yapmam gerekli mi ve bunu nasıl yapabilirim?

Budama, bitkinin tipine bağlı olarak, tercih edilebilir bir uygulamadır.

Aponogeton ve Barclaya cinslerinde yapraklar yıprandığında ve çok uzadığında, bunları saplarının soğana yakın olan kısımlarından kesin; ne kadar yakından keserseniz o kadar iyidir zira geride kalan parçanın çürüme ve soğanı öldürme riski vardır.

Crinum cinsindeki bitkileri budamanıza esasen gerek yoktur ama bunları seyreltmek isterseniz, tüm bitkiyi dışarı çıkararak taze soğan soyar gibi soyabilirsiniz.

Nymphaea ve Nuphar cinslerindeki bitkileri de seyreltmek isteyebilirsiniz. Bu bitkiler, yapraklarını su yüzeyine uzatacak ve akvaryumda gölgelik alanlar oluşturacaklardır.

Ancak akvaryuma giren ışık miktarının yüksek olmasını istiyorsanız, çok uzayan yaprakları budayabilirsiniz.

Yaprak sapını takip edin ve soğana olabildiğince yakın yerden kesin. Bu uygulama, çürümenin olmamasını sağlayacaktır ve en sonunda bitkiniz boyut açısından küçülecek ama yine de çok yaprağı olacaktır.

Soğanlı bitkileri dinlendirmem gerektiği söylendi. Bu esasen ne anlama gelir?

Uzmanlar soğanlı bitkilerin dinlendirilmesi gerektiğini söylerler çünkü doğada yaşadıkları yerlerde sular mevsimlik olarak değişkenlik gösterir. Kurak mevsimlerde soğanlar suyun dışında kalır, yapraklar ölür ve bitkiler tekrar gelişmek için yağmurlu mevsimi bekler.

Bu durum akvaryumda nadiren gerçekleşir. Her zaman su altında kalması, bitkinin tüm yıl gelişim göstermesini sağlayacaktır. Ancak bu durumda kısa süre içinde besin stokları tükeneceğinden, bitkileri beslemek durumunda kalmanız söz konusu olacaktır.

Bitkiyi dinlendirmek için akvaryumun dışına alın ve tüm yapraklarını budayın. Sonra soğanı içerisinde nemli kumun bulunduğu bir poşete koyun ve poşeti altı ay süresince serin bir yerde muhafaza edin.

Soğanlı bitkileri sadece soğan olarak mı, yapraklı soğan olarak mı, erişkin bitki olarak mı veya sadece yaprak olarak mı satın almalıyım?

Soğan olarak almak, hem az yer kaplaması hem de daha ekonomik olması sebebiyle size aynı anda birkaç bitki alma olanağı doğurur.

Sadece soğan veya yapraklı soğan olarak alma konusunda, yapraksız soğanları önermiyoruz zira bu şekilde, soğanın canlı mı ölü mü olduğu konusunda kesin bir fikriniz olacaktır.

Soğanlarımdan bazıları hiç filiz vermiyor. Bunların ölü olup olmadığını nasıl bilebilirim?

Daha önce hiç çürümüş bir Aponogeton soğanını kokladıysanız, bunu bilirsiniz. Ölü bir soğan hem suyun hem de odanızın kötü kokmasına neden olacaktır.

Ancak bazı soğanlar, çoğunlukla dinlenme eksikliği yüzünden sadece koflaşır. Bunlar batmamaya başlar; hafiftirler ve ayrıca kolayca ezilirler. Soğanlar genel olarak çok sert değildir ama iyi ve taze bir soğan, sıkı yapıda ve koyu renkte olmalı ve suya bırakıldığında yavaşça batmalıdır.

Parmağınızla hafifçe sıktığınızda irin bırakan herhangi bir soğanı da çöpe atmalısınız.

Akvaryumda hangi alanlara dikilmelidirler?

Aponogeton cinsindeki türler genellikle arka alan bitkileridir; benim orta alana dikmeyi tercih ettiğim madagascarensis bir istisna olarak öne çıkabilir. Nymphaea cinsindeki türler için de orta alan tercih edilebilir; burada da micranthra, küçük yapısı ile ön alan için daha uygundur. Crinum türleri için orta ve arka alanlar uygun olacaktır.

Soğanlı bitkiler çiçek açar mı?

Evet. Aponogetonlar pembe, beyaz, mor ve mavi renkte çiçekler açar. Dışarı doğru uzanan bir sapın üzerinde, yüzeyde yüzer şekilde duran çok güzel çiçeklere sahip olurlar. Nymphaea çiçeklerinin çoğu gececildir, bu yüzden genellikle onları görme şansımız olmaz. Barclaya çiçekleri de göz kamaştırıcıdır ama ne yazık ki tohum geliştirmeden önce kopartmalısınız, yoksa soğan ölecektir.

Özel bir tür: Barclaya longifolia

Barclaya longifolia, kırmızı veya yeşil renkte olabilir ama her ikisinin de yaprak altları kırmızımsı tonda olur.

Gelişimi kolaydır. Uçları dalgalı yapraklarının 80 cm. uzunluğa eriştiği bilinmektedir ama yeşil formu, kırmızı formu kadar büyük olmaz.

Doğada yumuşak ve asidik suyu tercih eder; hem güneşin altında hem gölgelik alanlarda gelişim gösterebilir. Suda şiddetli olmayacak şekilde belli bir miktar akıntı olmalıdır. Yeni Gine'de ve Güneydoğu Asya'nın birçok kesiminde hafif akıntılı sularda görülebilir. Akvaryumda da özellikle kırmızı formu orta veya yüksek derecede ışığa gereksinim duyar ama yeşil formu düşük ışıkta da yaşayacak ve rengini koruyacaktır.

22 - 32°C sıcaklık aralığı ve pH açısından asidiklik veya nötrlük uygundur; sert sularda yaşayamayacağı için suyun yumuşak olması şarttır. Uygun ortamın oluşturulması için ters osmoz cihazı veya filtreye torf ilavesi gerekebilir.

Barclaya longifolia, soğanlı bir bitkidir ve besinlerini soğanında depolar. Zengin içeriğe sahip, ideal olarak da toprak barındıran tabandan hoşlanır ama gübrelendirmenin yapıldığı çakıllık veya kumluk bir tabanda da yaşayacaktır.

Dikimi kolaydır. Soğanın yarısı tabanın içinde, yarısı dışarıda olacak şekilde dikimini yapın. Az miktarda eser elementle birlikte, sıvı gübre de gerekir. Gelişimi daha iyi olabilecekse bile CO2 enjeksiyonu şart değildir.

Cryptocorynelerde olduğu üzere, bu bitkide de erime söz konusu olabilir, dolayısıyla dikiminden sonra gerekli olmadıkça yerini değiştirmemelisiniz. İlk aldığınızda erime sorunu yaşarsa, umutsuzluğa kapılmayın. Bitki uyku dönemine girecektir ama sonrasında 'hızlı azgın gelişim' olarak bilinen dönem ile daha güçlü şekilde geri dönecektir.

Doğru şartlar altında, akvaryumu kolayca kaplayabilir. Bitkinin dikimini kısıtlı gelişim alanı yüzünden soğanı ciddi hasarlar görecek şekilde yapmamanız gerekir.

Üretimi kolaydır ve doğal bölünme yoluyla çoğalır; soğanı bir veya daha fazla yavru üretebilir. Her bitki, besinlerini depolamak için yeni bir yumru veya soğan oluşturacaktır. Ayrıca tohumdan da üretimi yapılabilir.

Sadece erişkinken çiçek açar ve su sıcaklığı 30°C civarında olduğunda, tohumları kolayca toplanır. Gerçekten göz alıcı kırmızı görünümü vardır ve çevresinde yeşilin tonları bulunduğunda, görüntüsü daha da pekişecektir.

Büyük bir bitki olduğundan, gelişimesi için yeterli alana sahip olmalıdır. Çiçeklenme döneminde yaprak gelişimi duracaktır ve tohum üretimi sonrasında da birkaç aylığına uyku dönemine girecektir.

Bu uyku döneminde, hasar görme ihtimali olduğundan, soğanı hareket ettirilmemelidir. Aksi takdirde yeni gelişimi engellenmiş olacaktır.

Yeniden gelişmesi için olduğu gibi bırakılmalıdır ve nihayetinde yine göz alıcı bir bitkiye dönüşecektir.


Yazar: Tony Newsom-Virr
Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: practicalfishkeeping.co.uk
Çevirmenin notu: Orijinal metinde olmamasına rağmen, ülkemizde artık yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayan Crinum calamistratum türünü de ekledim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder