Oksijen, üzerinde pek durulmayan veya dikkate alınmayan bir akvaryum bileşenidir.
Açıkçası, balıklar solunum için, bitkiler gece boyunca ve yararlı bakteriler de atıkları parçalamak için oksijene gereksinim duyar. Temel olarak akvaryumda ölen veya çürüyen her şey oksijene gereksinim duyar ve dolayısıyla oksijen tüketir. Sağlıksız ya da ölü bitkiler, çürüyen canlı kayalar ve kumlar ve yenilmeyen yemler bunlara dâhildir.
Organik asitler, proteinler ve karbonhidratlar da akvaryumdaki oksijen seviyesinin düşmesine neden olabilir.
Oksijen, gaz değişimi yoluyla suya iki şekilde giriş yapar:
1. Yüzey çalkantıları
2. Bitkiler tarafından yapılan fotosentez
Suda çözünebilecek oksijen miktarı, suyun sıcaklığına ve tuzluluk seviyesine bağlıdır. Sıcaklığı ve tuzluluğu arttırmak, suda çözünen oksijenin azalmasına neden olacaktır.
Aşağıdaki tablo, farklı sıcaklıklardaki çözünme seviyelerini göstermektedir.
Tuzluluk ppt (trilyonda...) ve çözünmüş oksijen içeriği mg./l. [ppm (milyonda...)] ölçüleriyle ifade edilmektedir.
Tuzluluğun 0 olması, tamamen tatlı suyu işaret etmektedir.
Örneğin sıcaklığı 25°C olan bir tatlı su akvaryumunda, 8,4 ppm. oksijen çözünebilir. Sıcaklığı 28°C ve tuzluluğu 15 ppt. olan bir tuzlu su akvaryumunda ise çözünebilir oksijen miktarı 7,18 ppm.’dir.
Daha üst seviyeler, olabilecek maksimumu, %100 doygunluğu göstermektedir. Bir akvaryumdaki ortalama doygunluk, yaklaşık %70’tir.
Çözünmüş oksijen seviyesi, gün boyunca değişkenlik gösterir; aydınlık zamanlarda yükselir ve gece sonunda en düşük seviyede olur.
5 ila 7 ppm. çözünmüş oksijen miktarı yeterlidir; içerik 4 ppm.’nin altına düştüğünde balıklarda stres belirtileri ortaya çıkacaktır ve 2 ppm.’nin altında ölümlerin olması beklenebilir.
Genel olarak bir akvaryumda canlılara yetecek oksijen miktarı bulunur. Yine de yukarıdaki tabloda belirtildiği üzere, yüksek sıcaklıklar veya tuzluluk seviyeleri için dikkatli olunmalıdır.
Düşük çözünmüş oksijen seviyesine neden olabilen bazı durumlar:
• Bitkili akvaryumlarda kısa aydınlatma süresi... Bitkiler aydınlatma süresince oksijen üretirken, karanlık dönemde oksijen tüketir.
• Aşırı kalabalık bir ortam... Atık madde miktarının fazlalılığı, oksijen tüketen daha fazla bakteriye gereksinim duyulmasına yol açar.
• Su çalkantılarının hiç olmaması veya çok az olması...
• Atık maddelerin filtrede veya akvaryumun içerisinde çürümesi...
Çözünmüş oksijenle ilgili olarak bir başka terim de Redoks’tur (indirgenme-yükseltgenme).
Basit anlatımla Redoks, oksijen ve atık parçacıklar arasındaki ilişkiye işaret eder. Daha fazla atık madde, daha az oksijen nedeniyle daha az Redoks potansiyeli anlamına gelir. Redoks, mV cinsinden ölçülebilir ve 150 ila 250 mV aralığında olmalıdır.
Redoks ayrıca Biyolojik Oksijen Gereksinimi (BOG) ile de ilgilidir. BOG, atıkların parçalanması için ne kadar oksijen gerektiğinin ölçüsüdür. BOG değeri yükseldikçe, su kalitesi kötüleşmektedir.
Kabul edilebilir BOG değeri, yaklaşık 1-2 mg./l.’dir.
Nitrat, bu durum genellikle atıkların yüksek parçalanma oranına işaret ettiğinden, yüksek BOG seviyelerine neden olur.
Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: algone.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder