16 Ağustos 2014 Cumartesi

Koi

Koi, esasen bir Japon balığı değil, soğuk sularda yaşayabilen bir çeşit Asya sazanıdır. Yaygın sazanın (Cyprinus carpio) yerel bir biçimidir ve bu durum onu Japon balığının yakın bir akrabası yapar. Koi Japon üreticilerin, Japon balığı ise Çinli üreticilerin çalışmaları sonucu ortaya çıkmıştır*. Cyprinus carpio, Cyprinus cinsine ve Cyprinidae familyasına bağlıdır. Koi kelimesi de Japonca’da sazan için, esasen vahşi Cyprinus carpio’lar için kullanılan bir kelimedir. Japonca’da yerel biçim için kullanılan isim ise Nishikigoi’dir ama koi kelimesi İngilizce’ye bu şekilde geçmiş ve tüm dünyada bilinen koi balığı için yaygın olarak kullanılmaktadır.

Koi üretiminin 19. yüzyılda Japonya’da başladığı düşünülmektedir ve muhtemelen Çin kökenli Japon balığını taklit etme çalışmaları sonucu ortaya çıkarılmıştır. Geleneksel koi üretim merkezi, Honshu Adası’ndaki Niigata Bölgesi’dir. Doğal mutasyona uğramış sazanlar normal sazanlara göre daha parlak renklere sahiptir ve bu balıklar seçici üretim için pirinç tarlalarından toplanır. Avcılar için kolay hedef olduklarından doğada parlak bir renk sazanlar için kötü bir şeydir. Korunaklı bir havuzda büyüyen parlak renkli bir sazansa yaşamını kolaylıkla devam ettirebilir ve üreyebilir. 20. yüzyılda koi üreticilerinde çeşitli renklere ve desenlere sahip koiler tespit edilmiştir. Bunlardan da beyaz ve kırmızı renklere sahip Kohaku, Japonya’da koi besleyenler arasında ve tüm dünyada hâlâ en popüler koi durumundadır.

1914’te koi Tokyo’daki yıllık gösteriler sırasında sergilendi ve bu, koiyi tüm Japonya’da ünlü bir hâle getirdi. Ayrıca Veliaht Prens Hirohito’ya da koi balığı hediye edildi ve sonrasında koi tüm ülkede son derece revaçta oldu.

Koi beslemek, plastik poşetin icadına ve koiyi güvenli bir şekilde ülke dışına çıkarana kadar Japonya dışında tam anlamıyla popüler olmadı. Uçakla nakliye gibi hızlı yöntemlerin ortaya çıkması da koinin yayılmasına önemli rol oynadı. Bugün koi tüm dünyada pet shoplarda yaygın olarak bulunmaktadır. Koi hayranları ise yüksek kaliteye ulaşmak için çoğunlukla istedikleri balıkları direkt koi üreticilerinden veya uzman tüccarlardan almaktadırlar.

Koiler çoğunlukla ev dışındaki havuzlarda bakılır ama akvaryumda da uygun bir ortam yaratılabilir. Ancak akılda tutulması gereken şey, iyi bir soydan gelen koinin erişkinlikte 90 cm.’ye kadar ulaşabildiğidir. Yaygın sazan uzun ömürlü bir soğuk su balığıdır ve onun dayanıklılık ve adaptasyon yeteneği koiye miras kalmıştır. Koi için gereken uygun pH aralığı 7,0 – 9,0’dır ama pH 8,0 civarını tercih eder; asidik suya karşı çok hassastır.

Koi, bir soğuk su balığı olduğundan, bakılacağı havuzun en az bir metre derinliğinin olmasını tercih eder; bu sayede balık sıcak yaz günlerinde derin kısımlarda kalarak kendisini serinletebilir. Eğer yaşadığınız yerde yazları sıcaklık çok yükseliyorsa da havuzun derinliğinin en az 1,5 metre veya daha fazla olması gereklidir. Benzer durum kışın sıcaklığın donma noktasının altına düştüğü yerlerde de geçerlidir. Bu durumda bir ısıtıcıyla ısıtarak havuzun donmasını önleyebilirsiniz. Ayrıca havuza fıskiye koymak da iyi bir uygulama olacaktır.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: aquaticcommunity.com
Çevirmenin notu (*): Gördüğümüz her Uzak Doğulu insana Japon deme alışkanlığımızdan olsa gerek, İngilizce ismi Goldfish (Altın balık) olan balığa Japon balığı demişiz ve akvaryum literatüründe bu şekilde yer edinmiş. Hâlbuki söz konusu balık, makaleden de anlaşılacağı üzere Çin kökenlidir.
İlgili makale: Koi Havuzu için Lotus

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder