Etnoentomoloji, böcekler ve insanlar arasındaki ilişkinin incelenmesidir. İsmi, insan topluluklarıyla ilgili çalışma anlamındaki “etno” ve böcek bilimi anlamındaki “entomoloji” kelimelerinden ileri gelir. Etnoentomolojinin odak noktası, böceklerin dünya üzerindeki insan topluluklarında ne anlama geldiği veya nasıl kullanıldığıdır. Bu, böceklerin yiyecek ve ilaç olarak kullanılmasını ve ritüellerde yer alışını kapsamaktadır.
Yiyecek olarak kullanılan böcekler
Entomofaji, böceklerin yiyecek olarak tüketilmesine verilen addır. Birçok böcek, dünyanın birçok bölgesinde lezzetli birer yiyecek olarak değerlendirilir ama diğer bazı toplumlarda bu uygulama yaygın değildir ve hatta tabu olarak görülür. Yiyecek olarak kullanılan böceklerin bazıları tırtıllar, ipek böcekleri, Maguey kurtları, güve larvaları (Örn: Aborjinler tarafından tüketilen Witchetty larvaları); cırcır böcekleri, çekirgeler ve örümcekler ve akrepler gibi araknidlerdir. Bu böcekler direkt tek başlarına veya İtalya’nın Sardinya Adası’nda üretilen “casu marzu” peynirinde olduğu gibi diğer besin maddeleriyle bir arada yenilebilir.
İlaç olarak kullanılan böcekler
Böceklerin Tıpta Geleneksel ve Alternatif olarak Kullanımı
Böceklerin tıbbi kullanımları, meyve veren bölümleri insan vücudunun belli kısımlarına, hayvanlara veya diğer nesnelere benzeyen bir organizmanın bu vücut kısımlarıyla, hayvanlarla veya nesnelerle ilgili olarak yararının olduğunun düşünülmesi şeklinde ifade edilen İşaretler Doktrini’ne göre sıklıkla açıklanmıştır. Örneğin insan karaciğerini andırdığı söylenen çekirge femurları, Meksika’daki yerel halk tarafından karaciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılmıştır. Bu doktrin, geleneksel ve alternatif tıpta yaygındır ama Geleneksel Çin Tıbbı ve Ayurveda gibi tıbbi geleneklerin genel kabul gördüğü uygulamalarda en yaygın şekilde görülürken, Afrika’nın birçok bölgesinde olduğu üzere topluluk ve aile odaklı tıpta daha az yaygındır.
Geleneksel Çin Tıbbı
Geleneksel Çin Tıbbı, bitkisel ilaçların kullanımı, akupuntur, masaj, egzersiz ve diyet terapisi gibi uygulamaları içerir. Bu, Doğu Asya ve Güneydoğu Asya’nın bazı bölgeleri (Örn: Tayland) boyunca modern tıp bakımının tipik bir parçası durumundadır. Böcekler de Geleneksel Çin Tıbbının bitkisel ilaçlar bölümünde çok sıklıkla yer alır ve tıbbi özellikleri ve uygulamaları genel olarak kabul görmektedir. Aşağıda bazı kısa örnekler yer almaktadır:
Sarı çıyan tetanos, felç ve havalelerin tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca derideki yaraların ve çıbanların iyileştirilmesinde, özellikle baş ağrısı olmak üzere ağrıların azaltılmasında ve yılan ısırıklarının tedavisinde işe yaradığı da söylenmektedir. Sarı çıyan genellikle kurutulur, öğütülüp macun kıvamına getirilir ve enfeksiyon kapmış veya sıkıntılı bölgeye uygulanır.
Siyah Çin Dağ Karıncası, Polyrhachis vicina, her derde deva olarak düşünülmektedir ve özellikle yaşlı insanlar tarafından yaygın şekilde kullanılır. Yaşam süresini uzattığı, yaşlanma geciktirici özelliklere sahip olduğu, yaşam enerjisini (Qi) tazelediği ve cinsel gücü ve doğurganlığı arttırdığı söylenir. Son zamanlarda İngiliz araştırmacılar tarafından karıncaların tıbbi özelliklerine duyulan ilgi, karınca özütünün kanserle savaş birimi şeklinde çalıştığı keşfine yol açmıştır. Siyah Çin Dağ Karıncası özütü genellikle şarap veya bira ile karıştırılarak tüketilmektedir.
Hindistan ve Ayurveda
Ayurveda, Hindistan’da tıbbi tedavilerin genel bir bileşeni olduğu kadar, neredeyse tüm dünyada Batı tıbbının yanı sıra uygulanan eski geleneksel Hint tedavi yöntemidir. Ayurvedik tıp çoğunlukla etkili olmasına rağmen, Geleneksel Çin Tıbbında olduğu üzere yanlış ve tutarsız dozlar ve doğal ilaçların zehirli ağır metallerle sık sık kirlenmiş olması nedenleriyle rahatsızlıklara yol açabilir. Aşağıda bazı kısa örnekler yer almaktadır:
Termit, hem bilinen hem belirsiz birçok hastalığın tedavisi olarak görülür. Toprak tepeciği veya toprak tepeciğinin bir bölümü kazılır ve termitler ve tepeciğin termitler tarafından işlenmiş bölümleri birlikte hamur hâline getirilir; bu hamur, hastalığın etki ettiği alana sürülür veya daha nadir bir uygulama olarak su ile karıştırılıp tüketilir. Bu tedavinin ülsere, romatizmal hastalıklara ve anemiye iyi geldiği söylenmektedir. Ayrıca genel acı dindirici ve sıhhat yükseltici olduğu da varsayılmaktadır.
Jatropha ağacından beslenmeyi tercih eden bir pul kanatlı olan Jatropha Yaprak Sineği, ciddi bir tarım zararlısı olmakla birlikte tıbbi amaçlar için de kullanılmaktadır. Böcek, tarım üzerinde büyük ekonomik etki yapan larva biçimindeyken toplanır, kaynatılır ve hamur hâline getirilir; bu hamur, bölgesel olarak uygulanır ve süt artışına neden olduğu, ateş düşürdüğü ve sindirim sistemini rahatlattığı söylenmektedir.
Afrika
Çin ve Hindistan’ın aksine, Afrika’da geleneksel böcek ilaçları oldukça çeşitlilik gösterir. Uygulamalar büyük ölçüde bölgeseldir; hangi böceklerin hangi rahatsızlığın tedavisinde faydalı olduğuna dair çok az genel uzlaşı vardır. Birçok böcek ilacı tedavisi, Geleneksel Çin Tıbbı ve Ayurveda’da zaman zaman olduğu üzere üniversite ortamlarında öğretilmesinden ziyade, topluluk ve aile içerisinde nesilden nesile aktarılır; dahası, birçok geleneksel tıp uygulaması “tedavici” rolünde bir kişinin varlığını zorunlu kılar. Aşağıda bazı kısa örnekler yer almaktadır:
Çekirge, hem lezzetli bir yiyecek ve harika bir protein kaynağı olarak hem de tıbbi amaçlar doğrultusunda yaygın olarak tüketilir. Bu böcekler genellikle toplanıp güneşte kurutulur ve ezilerek toz hâline getirilir. Bu toza su ve kül eklenerek hamur elde edilir ve bu hamur, şiddetli baş ağrılarını dindirmek için alın bölgesine uygulanır. Ek olarak, “tedavici” tarafından baş ağrısı çeken kişinin ense kökündeki derinin altına hamurun yerleştirilmesiyle de ağrıları önleme uygulaması yapılmaktadır.
Termitler, Hindistan’da olduğu üzere Afrika’nın bazı bölümlerinde de kullanılmaktadır. Toprak tepecikleri kazılır, çıkarılan termitler haşlanır ve hamur hâline getirilir; bu hamur enfeksiyonu önlemek için yaraya dışarıdan sürülebilir veya iç kanamaları tedavi etmek için yenilebilir. İlginç şekilde, termitler sadece ilaç olarak değil, ayrıca tıbbi cihaz olarak da kullanılır. Eğer “tedavici” deri altına bir ilaç enjekte etmek isterse, çoğunlukla ilacı hastanın derisine sürer ve bir termiti sinirlendirip hastanın derisinin üzerine yerleştirir. Termit ısırdığında, çene kemikleri etkili bir enjektör görevi görür.
Amerika
Amerika, büyük bir olasılıkla sömürgeci Avrupa tarihi nedeniyle Çin, Hindistan ve Afrika’ya göre İşaretler Doktrini’nden çok daha fazla etkilenmiştir. Tıpta kullanılan böceklerin büyük bölümü, Kuzey Amerika’ya nazaran daha çok Orta Amerika ve Güney Amerika’nın bazı bölümleriyle ilişkilendirilebilir ve uygulamaların çoğu yerel halka ait tıbbi tekniklere dayanır. Şu anda, kırsal alanlarda yaşayan yerli halklar arasında hâlâ yaygın olarak görülse de böcek ilaçları Çin, Hindistan ve Afrika’ya göre daha nadiren kullanılmaktadır. Aşağıda bazı örnekler yer almaktadır:
Çekirge, Meksika’nın bazı bölümlerinde yaygın şekilde kızartılarak tüketilir ama ayrıca tıbbi amaçla da kullanılır. Yenildiğinde böbrek hastalıklarında idrar söktürücü olarak işe yaradığı, şişkinlikleri indirdiği ve bağırsak bozukluklarında ağrı kesici olduğu söylenmektedir. Ancak çekirge tüketimiyle ilgili olarak bazı riskler de söz konusudur; sindirim yoluyla insanlara geçme ihtimali olan nematodları (ipliksi solucan) barındırdıkları bilinmektedir.
Afrika’daki termitler gibi karıncalar da zaman zaman Orta Amerika yerlileri tarafından tıbbi cihaz olarak kullanılmaktaydı. Mayalar, asker karıncaları toplayıp onlardan canlı dikiş iğneleri olarak yararlanıyorlardı. Genellikle bir karıncayı sinirlendirip, çene kemikleri açık yaraya gelecek şekilde tutarlardı; hayvan ısırdığında, göğüs ve karın bölgesini koparıp yarayı tutacak şekilde kafasını orada bırakırlardı. Ayrıca karıncanın tükürük bezinden salgılanan sıvının antibiyotik özelliğine sahip olduğu farz ediliyordu. Kırmızı hasatçı karıncanın iğnesi tarafından üretilen zehri, immünolojik reaksiyon yoluyla romatizma, artrit ve çocuk felci gibi hastalıkları tedavi etmek için kullanılmıştır. Kontrollü bir şekilde rahatsızlık çeken bölgeye karınca zehrinin bıraktırılması tekniği hâlâ Meksika’nın bazı kırsal bölgelerinde uygulanmaktadır.
İpek böceği (Bombyx mori) de İspanyollar ve Portekizliler tarafından Yeni Dünya’ya getirilmesinin ardından Orta Amerika’da hem yiyecek olarak hem de tıbbi amaçlar doğrultusunda yaygın olarak tüketilmiştir. Sadece erişkinliğe ulaşmamış olanlar kullanılmaktaydı. Kaynatılan pupalar inme, konuşma bozukluğu, bronşit, zatürre, havale, kanama ve sık idrar çıkarma gibi rahatsızlıkların tedavisi için yenilirdi. Ayrıca larvaların ürettiği dışkılar da dolaşım sistemini güçlendirmek ve kolera belirtilerini (aşırı kusma ve ishal) hafifletmek için yenilmekteydi.
Kültürlerarası Değişmez: Bal Arısı Ürünleri
Bal arısı ürünleri Asya, Avrupa, Afrika, Avustralya ve her ne kadar İspanya ve Portekiz kolonileşmelerine kadar görülmemiş olsa bile Kuzey ve Güney Amerika boyunca tıbbi olarak kullanılmaktadır. Bunlar, hem tarihte hem günümüzde açık ara en yaygın olarak kullanılan tıbbi böcek ürünleridir.
Bal, en sık kullanılan tıbbi arı ürünüdür. Büyük yaralı dokuların, isiliklerin ve yanıkların tedavisi için sürülebilir ve enfeksiyon tedavisi için gözlere yara lapası şeklinde uygulanabilir. Ayrıca sindirim problemleri için ve genel sıhhat yükseltici olarak yenilebilir; yine baş nezlesi, öksürük, boğaz enfeksiyonu, larenjit, tüberküloz ve akciğer hastalıkları gibi rahatsızlıklar için ısıtılarak tüketilebilir.
Ek olarak, Apitoksin veya bal arısı zehri, arının direkt sokturulması yoluyla artrit, romatizma, polinevrit ve astım gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabilmektedir. Arılardan toplanan, balmumu benzeri ve reçineli bir karışım olan ve kovanların yalıtılmasında ve mühürlenmesinde kullanılan arı tutkalı, yüksek hormon içeriği yüzünden menapozal dönemdeki kadınlar tarafından sıklıkla tüketilir ve arı tutkalının antibiyotik, anestezik ve antienflamatuvar özelliklere sahip olduğu söylenir. Arı sütü ise anemi, gastrointestinal ülser, damar sertleşmesi, düşük ve yüksek tansiyon ve libido düşüklüğü gibi sıkıntıların tedavisi için kullanılır. Son olarak arı poleni de genel sıhhat güçlendirici olarak yenilir ve arı poleninin hem iç hem dış enfeksiyonların tedavisinde yardımcı olduğu söylenir. Tüm bu bal arısı ürünlerinin düzenli olarak üretimi ve satışı yapılmaktadır.
Tıpta Böceklerin Modern Bilimsel Kullanımları
Böceklerin neredeyse tüm kıtalarda tarih boyunca tıbbi tedavilerde yaygın olarak kullanılmış olmasına rağmen, antibiyotiklerin devrim niteliğindeki ortaya çıkışından beri göreceli olarak çok az tıbbi etimolojik araştırma yürütülmüştür. Batı kültüründe antibiyotiklere duyulan yoğun güven ve bununla birlikte böceklere duyulan rahatsızlık, antibiyotiklere dayanıklı enfeksiyonların artmasının yeni kaynakları keşfetmek için ilaç kullanımıyla ilgili araştırmaları teşvik etmesine kadar, böcek farmakolojisi alanını kısıtlamıştır. Eklembacaklılar, yeni tıbbi bileşikler için zengin ve geniş bir keşfedilmemiş kaynak olarak görülmektedir.
Kurtçuk Terapisi
Tıbbi amaçlarla en yaygın olarak kullanılan böceklerden birisi sinek larvasıdır. İlk kayıtlı kullanımı 2. Dünya Savaşı sırasında olmuştur. Askerî doktorlar, birkaç günlük tedavi edilmemiş ve sinek larvaları tarafından istila edilmiş yaraların, larvalar tarafından istila edilmemiş yaralara göre daha çabuk iyileştiğinin farkına varmışlardır. Daha sonra, larvaların allantoin adı verilen ve iyileştirici etkiye sahip olan bir kimyasal madde salgıladığı keşfedilmiştir. Allantoin günümüzde bulaşıcı bir kemik hastalığı olan osteomiyelitin tedavisinde kullanılmaktadır.
Kurtçuk debridman tedavisi, insanlarda veya hayvanlardaki iyileşmemiş veya ölü deriye ve yumuşak dokuya sahip yaralara, yaranın iyileşmesini sağlayacak şekilde içeride sadece çürüyen dokunun temizlenmesi amacıyla canlı ve dezenfekte edilmiş sinek larvalarının bilerek yerleştirilmesi işlemidir. Ayrıca larvalar enfeksiyonu önlemek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için de kullanılır.
Apiterapi
Apiterapi; bal, polen, arı tutkalı, arı sütü, apilarnil ve arı zehri gibi bal arısı ürünlerinin tıbbi olarak kullanılmasıdır. Arı zehrindeki temel peptidlerden biri olan melittin, romatoid artrit ve multipl skleroz hastalıklarında iltihap tedavi edicilik potansiyeline sahiptir. Melittin, şişkinliği ve acıyı azaltacak şekilde iltihapa yol açan genlerin etkisini engeller. Bu, arının direkt sokturulması veya kas içine enjeksiyon yoluyla uygulanır. Arı ürünleri geniş bir antimikrobiyal etmen dizilimi gösterir ve laboratuvar çalışmalarında antibiyotiklere dayanıklı bakterileri, pankreatik kanser hücrelerini ve diğer birçok bulaşıcı mikrobu öldürdükleri ortaya konulmuştur.
Kabarcık Böceği ve Kuduz Böceği
Çeşitli böcek familyalarında bulunan ve bir kabarcığa yol açıcı yağ olan kantaridin, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi tarafından 2004 yılında siğillerin ve diğer deri problemlerinin tedavisi olarak kabul edilmiştir. Ayrıca Yunanlılar ve Romalılar tarafından tarihsel kullanımı da söz konusudur ve bazı topluluklarda afrodizyak olarak kullanılmaktadır. Hücre kültürü ve hayvan modelleri üzerine yapılan çalışmalar, kantaridinin tümörle mücadelede güçlü özelliklere sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Kanla Beslenen Böcekler
Kene, at sineği ve sivrisinek gibi kanla beslenen birçok böcek, avlarına çeşitli biyoaktif bileşimler enjekte eder. Bu böcekler, Doğu Tıbbındaki doktorlar tarafından yüzyıllar boyunca kan pıhtılaşmasını (tromboz) önlemek için kullanılmıştır. Ancak modern tıpta kanla beslenen böceklerin salgısından ilaç geliştirme potansiyeli yeni yeni araştırma konusu olmuştur. Kanla beslenen böceklerin salgısındaki bileşimler, yara etrafındaki trombositlerin (platelet) pıhtılaşmasını önleyerek kanla beslenme kolaylığını arttırma özelliğine sahiptir ve konağın bağışıklık tepkisine karşı koruma sağlarlar. Şu anda 1280’in üzerinde farklı protein ailesi, kanla beslenen organizmaların salgılarıyla ilişkilendirilmektedir. Aşağıda bu bileşimlerin çeşitlilik dizisi yer almaktadır:
• trombosit agregasyon inhibitörleri, adenosin difosfat, araşidonik asit, thrombin ve trombosit etkinleştirici faktörler.
• kan sulandırıcılar
• damar genişleticiler
• damar büzücüler
• antihistaminler
• sodyum kanal blokerleri
• kompleman inhibitörleri
• doku deliği biçimlendiricileri
• anjiyogenez inhibitörleri
• anestetikler
• adenozin monofosfatlar (AMP) ve mikrobiyal kalıp tanıma molekülleri.
• parazit arttırıcı / aktifleştirici
Son zamanlarda, kenelerdeki antikoagulan peptidin ve yine geyik kenesinin (Ixodes scapularis) tükürük bezinden yeni ortaya çıkarılan bir rekombinant doku faktörü yolağı inhibitörü (DFYİ) olan Ixolaris’in iyileştirici özelliklerinin keşfi ile birlikte başlangıç niteliğinde bazı gelişmeler ortaya konulmuştur. Ek olarak, Ixolaris’in bir gliyoblastom vakasında primer tümörün gelişimini ve anjiyogenezi engellediği açığa çıkarılmıştır. Bu bileşimlerin antikoagulan veya bağışıklık sistemini düzenleyen ilaçlar olarak güçlü bir potansiyele sahip olmalarına rağmen, kan emici böceklerin salgılarından geliştirilen modern ilaçlar henüz piyasaya sürülmemiştir.
Modern Tıpta Araknidler
Bitkiler ve diğer böcekler gibi araknidler de binlerce yıldır geleneksel tıp uygulamalarında kullanılmaktadır. Geçtiğimiz dönemde, birçok hayvandaki zehir bileşimlerinin yeniden ele alınmasına yol açar şekilde doğal biyoaktif etmenlerle ilgili bilimsel araştırmalar artmıştır. 1993 yılında, Orta Amerika kabuklu akrebinin (Centruroides margaritatus) zehrinden Margatoksin maddesi sentezlenmiştir. Bu, seçici olarak voltaja bağımlı potasyum kanallarını engelleyen bir peptiddir. Patenti Merck şirketine ait olan bu maddenin bypass grefti sorunlarının yaygın bir nedeni olan neointimal hiperplaziyi önleme potansiyeli mevcuttur.
Araknidlerin savunma bileşimlerinin tıbbi kullanımlarına ek olarak, örümcek ipeğinin bağ doku oluşumu için yapı iskelesi olarak sentezine ve kullanımına yönelik olarak son zamanlarda çok miktarda araştırma gerçekleştirilmiştir. Örümcek ipeği, tıbbi deri grefti sentezi veya bağ doku implantı için ideal bir maddedir çünkü bilinen en sağlam doğal liflerden biridir ve hayvanlarda düşük derecede bir bağışıklık tepkisini tetikler. Ayrıca sinirleri veya gözleri küçük izler bırakarak iyileştirmek için ince dikiş ipliği olarak da kullanılabilmektedir. Örümcek ipeğinin tıbbi kullanımları yeni bir fikir olarak ortaya çıkmamıştır. Örümcek ipekleri binlerce yıldır enfeksiyonlarla mücadelede ve yaraları iyileştirmede kullanılmıştır. Transgenik keçi sütünden endüstriyel anlamda bol miktarda kaliteli örümcek ipeği üretme çabaları ise devam etmektedir.
Psikoaktif Akrepler
Son zamanlarda Asya’da psikoaktif amaçlarla akrep kullanımının popülerlik kazandığına dair gazete haberleri çıkmaktadır. Afganistan’daki eroin bağımlılarının kurutulmuş akrepleri sarıp içtikleri veya eroin krizine girdiklerinde kendilerini akreplere sokturdukları iddia edilmektedir. Hindistan’da da özellikle gençler için uyuşturuculara ve alkole erişimin zorlaşmasıyla birlikte “akrep zehrine düşkünlük” konusunda artış gözlemlenmektedir. Akrepleri satın aldıkları otoyol kenarlarında toplanan gençlerin kendilerini sokturmalarının ardından birkaç dakikalık yoğun bir acı ve sonrasında altı ila sekiz saatlik bir mutluluk evresi yaşadıkları rapor edilmiştir.
Dinsel Uygulamalarda Böcekler
Brezilya Amazonu’nda, Tupí–Guaraní dil ailesine mensup topluluklarda kız çocuklarının erişkinliğe geçiş töreninde Pachycondyla commutata türü karıncaların kullanıldığı ve yüksek ateş ve baş ağrısı için Pseudomyrmex cinsinden karıncaların sokturulmasının tavsiye edildiği gözlemlenmiştir.
Kırmızı hasatçı karınca (Pogonomyrmex californicus), Güney Kaliforniya ve Kuzey Meksika yerlileri tarafından yüzlerce yıldır yaygın olarak kabile üyelerinin halüsilasyon yoluyla ruh yardımcılarının desteğini kazanmalarına yardımcı olması açısından kullanılmıştır. Bu ritüel sırasında kabile dışına gönderilen gençler, kabilenin yaşlı bir üyesinin gözetimi altında büyük miktarlarda canlı karıncayı çiğnemeden yutarlar. Karıncaların yenilmesi muhtemelen rüya yardımcılarının belirdikleri ve rüya gören kişinin hayatının kalan bölümü için hizmet ettikleri uzun bilinçsizlik hâli durumuna neden oluyordur.
Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Ethnoentomology
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder