4 Haziran 2015 Perşembe

Bitkili Akvaryumlarda Düşük Bitki Gelişimi Sorunu


Bitkili akvaryumda bitki gelişimi ile ilişkili herhangi bir sorun, çoğunlukla kolaylıkla çözülebilir. Jeremy Gay açıklıyor:

Su altında uygun gelişim göstermeleri için bitkilerin ışığa, karbondioksite ve besine ihtiyaçları vardır ve sorumlu akvaristler, tüm bu gereksinimleri karşılayabilir.

Işık

Piyasada farklı yapay ışık kaynakları bulunur: LED, T8, T5 ve metal halide. T5 de kendi içerisinde lineer T5 ve power compact T5 olarak ikiye ayrılır. Başarı elde etmek niceliğe, niteliğe ve aydınlatma süresine bağlı olsa da tüm bu lambalar, bitki bakımı için kullanılabilir.

Nicelik, gün ışığının yoğunluğu veya konsantrasyonu anlamındadır. Nitelik, bitki yüzeyine ulaşan renk veya dalga boyu anlamındadır. Aydınlatma süresi veya fotoperiyot ise bitkinin gün ışığına maruz kalma süresinin miktarıdır.

Işık niceliği için isabetli şekilde öneride bulunmak zordur ve bir ışıkölçer ile profesyonel olarak test yapılabilir. Normal akvaristler ise çoğunlukla, T8’in uzunluğuna göre en az parlak floresan olduğu ve T5’in T8’den iki kat parlak olduğu ama üreticiden üreticiye göre değişiklik gösterdiği gibi temel kurallarla hareket ederler.

Power compact T5, uzunluğuna göre çokça ışık verir ama ışığı dağıtma konusunda, bir yansıtıcıyla birlikte kullanılan lineer T5 kadar etkili değildir. Metal halide lamba ise derin suya etki edecektir ama akvaryumun yüksekliği en az 90 cm. değilse, bitkiler için bu tip bir lamba gerekli değildir.

Eğer aydınlatma konusunda bir şüpheniz varsa, yansıtıcılı T5 kullanın. Birçok bitki türü için yeterli olacak şekilde, akvaryum uzunluğunda iki lamba edinin. Yansıtıcılı dört adet T5, yüksek ışık kaynağı olarak görülür.

Diğer bir yöntem ise, litre başına watt kullanımıdır: Litreye 0,5 watt, birçok bitki için uygundur ve litreye 1 watt, yüksek ışık olarak düşünülür. Bununla birlikte, düşük watt değerine sahip ama çok yüksek ışık veren LED’ler için bu yöntem geçerli değildir.

Renk sıcaklığı açısından 2.000 ila 10.000 K arasında seçim yapın. Bu değer çoğunlukla lambanın kutusunun üzerinde belirtilmiş olacaktır ve eğer renkler bir grafik üzerinde gösterilmişse, kırmızı, turuncu, sarı veya yeşil rengi yayan bir ışık alabilirsiniz. Mavi, 14.000 K ve üzeri yüksek renk sıcaklığındadır ve sadece algler için kullanılabilir.

Aydınlatma süresi de değişiklik gösterebilir. Çok az aydınlatma yapılan ortamda bitkiler gelişmez ve çok fazla aydınlatmada bitkilerin ihtiyaç duyduğu miktarın üzerine çıkılır ve ışığı algler kullanmaya başlar. Tropikal bitkilerin ihtiyaçlarını anlamak için, doğal habitatlarına bakmalısınız.

Baktığımız bitkiler Güney Amerika, Afrika ve Uzak Doğu’daki sıcak ve güneşli alanlarda bulunur.

Bu bölgelerde gün ışığının etki ettiği tam bir gündüz, 12 ila 14 saat sürmektedir, dolayısıyla 14 saat kesin sınırdır. Ancak gün ışığı daima etki göstermez; gökyüzü bulutlu olabilir, yağmur yağabilir veya ağaçlar gölge yapabilir.

Genel olarak 6 ila 12 saatlik aydınlatma iyidir. Eğer alg sorununuz varsa, aydınlatmayı günde 6 saate düşürün ama bitkilerinizin gelişimi üst seviyedeyse, onlara 10 ila 12 saat aydınlatma sunun.

Karbondioksit

Normal bir akvaryum suyunda bitkilerin ideal gelişimleri için gerekli olandan daha az CO2 bulunması nedeniyle bu temel element, bitkilere gerçekten yardımcı olacaktır. Karbon, bitkilerin yapılarını inşa etmesine katkı sağlar; suya karbondioksit eklediğinizde, bitkileriniz daha iyi gelişecektir.

Glossostigma elatinoides veya Hemianthus callitrichoides 'Cuba' gibi bazı zor bitkiler eğer su altında bakılacaklarsa, parlak ışığa ve bir miktar karbondioksite ihtiyaç vardır. Doğada ise bitkiler çoğunlukla su yüzeyinin üzerine çıkıp havadan karbondioksit alabilmektedir.

Akvaryumda su altında gelişen bitkiler için olumsuz taraf, bizim arzu edilir bulduğumuz su altındaki yapraklarını dökecek ve bunun yerine sadece su yüzeyine ulaşmaya çalışacak olmalarıdır. Bunu önlemek için suda ihtiyaç duydukları tüm ışığı, karbondioksiti ve besinleri onlara sunmalıyız.

Karbon, birkaç farklı biçimde bulunur ve bunların hepsi etkili olabilir. Karbondioksit tüpü veya mayalı sistem üzerinden gaz olarak akvaryuma eklenebilir.

Genel olarak tüplü sistemler daha pahalı bir seçenektir ama suya ölçülü bir gaz miktarının verilmesini kontrol etme olanağı tanırlar. Ayarlanabilirler, kapatılabilirler ve gaz, farklı tipte difüzörler aracılığıyla verilebilir.

Mayalı sistemler daha az maliyetlidir. Suya maya ve şeker eklenir ve bunlar CO2 üretir. Sonrasında CO2, bir hortum ve difüzör aracılığıyla akvaryuma verilir. Bu şekilde gaz, doğru şekilde kontrol edilemez veya kesilemez ama yeni başlayanlar için yeterli olacaktır. Kaç baloncuğun üretileceği ve ne kadar uzun süreli olacağı belli olmadığından, yüksek CO2 seviyesine ihtiyaç duymayan dayanıklı bitkiler için daha etkilidir. Mayalı sistem yerine, pahalı olmayan sprey gaz tüpleri de kullanılabilir.

Akvaryumcularda sıvı karbon da bulunabilmektedir ve bunun sadece gelişime yardımcı olmadığı, aynı zamanda alg kontrolünü sağladığı da kanıtlanmıştır. Günlük doz uygulandığında, çok zor bitkiler için bile farklı biçimde karbondioksit ilavesine gerek duyulmayacaktır.

Besinler

Bitkilere besin vermek, artık sadece sıvı formda ve haftalık bazda demir ilavesi olarak görülmemektedir. Artık birçok üretici, bitkilerin bir hafta beklemek yerine ihtiyaçlarını günlük olarak karşılayabileceği şekilde günlük kullanılması gereken gübreler üretmektedir.

Bor, bakır, demir, manganez, molibden ve çinko gibi eser elementler dâhil olmak üzere günlük gübre ilaveleri, bitkilerinize güçlü biçimde yardımcı olacaktır ve eğer düzenli olarak su değişimi yapmıyorsanız veya Ters Osmoz su kullanıyorsanız, suyunuz bitkiler için besinsiz kalabilir.

Hızlı gelişmelerine yardımcı olacak besinler için açlık çeken çokça sağlıklı bitkiye sahip olduğunuzda, nitrat, potasyum ve fosfat ilavesi bile yapabilirsiniz. Ancak eğer nitrat ve fosfatı fazla verirseniz, alg patlamasına neden olabilirsiniz. Dolayısıyla bitkilere gübre verme konusunda, sizin için doğru dozu hesaplayabilecek bir uzmanla konuşmalı veya bir akvaryumcudan, kullanımı kolay bir şişe içerisinde tüm eser ve makro elementleri satın alıp kullanmalısınız.

Bitkilerde besin eksikliğinin kesin bir işareti, yaprakların incelmesi ve sararmasıdır. Hatta bazı uzmanlar, (pembe varyetesinin olmasına rağmen) Hygrophila polysperma gibi bitkilerin yapraklarında görülen pembe tonların da besin eksikliğinin işareti olduğuna inanmaktadır.


Diğer Nedenler


Akvaryumculardan bitki alırken çok dikkatli olmalısınız çünkü buralarda satılan tüm bitkiler sucul olmayabilir. Eğer kalın gövdeli veya alacalı bitkilere rastlarsanız, bunların sucul olup olmadıklarını sorun ve sadece gerçek sucul bitkiler aradığınızı belirtin. Uygun miktarda ışık, CO2 veya besin olsa da saksı bitkisi olan bir bitkiye başarıyla bakmanız mümkün değildir.

Bakım zorluğu türden türe göre değişiklik gösterir ve bazı türleri büyütmek, diğerlerine göre çok daha kolaydır. Eğer bitkili akvaryuma yeni başlayan biriyseniz ve gözle görülebilir bir başarı istiyorsanız, Vallisneria (Saz) türleri, Hygrophila türleri, Yeşil Cabomba, kolay Echinodorus türleri, Java Fern, Anubias türleri ve Bacopa türleri sizin için uygundur. Rotala, Glossostigma, Riccia ve Hemianthus türleri ve Kırmızı Myriophyllum, bakımı zor olan bitkiler arasındadır.

Bazı filtrasyon yöntemleri, bitkiler için ideal değildir. Taban filtreleri, tabanda çok fazla hava akımına neden olur ve bu şekilde zaman içerisinde bitkiler çoğunlukla ölmeye başlar. Hava taşları ve difüzörler de CO2 seviyesini azaltır ve besinleri okside eder, dolayısıyla bitki gelişimini olumsuz şekilde etkiler.

Birçok tropikal balık ve soğuk su balığı (Örn. Japon balıkları) bitkileri yiyecektir. Balıkların bitkilerin yapraklarını yediğine, yapraklar üzerinde delikler bulunduğuna veya yüzeyde, kopmuş yaprak parçalarının bulunduğuna şahit olabilirsiniz. Kazı yapan balıklar da bitkileri sürekli kökleyecekler ve bitki düzenini bozacaktır; büyük balıklar ise yiyecek ararlarken bitkileri kaldırıp atacaktır. Bu nedenlerden dolayı, bakmak istediğiniz balıkların bitkilerle uyumlu olduğundan emin olmalısınız.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Pratik Balık Bakımı (Practical Fishkeeping) dergisi, Ağustos 2008 sayısı
İlgili makaleler: 1) Bitkili Akvaryumlarda Karbondioksitin Önemi
2) Azoo Sıvı Bitki Hormonları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder