19 Eylül 2015 Cumartesi

Alg Yiyici Tuzlu Su Balıkları

Yazar: Bob Goemans

Resif akvaryumunuzda bir miktar saçsı algle mücadele ediyorsanız veya akvaryumunuzu tamamen balon alg kaplamışsa, alg yiyici balıklar harika bir çözüm sağlayabilir.

Tüple dalarken, şnorkelle yüzerken veya hatta televizyonda bir mercan resifini izlerken tespit etmek zor olsa da buralarda çeşitli alg tipleri daima mevcuttur ve doğal resifin önemli bileşenleri olarak katkıları vardır. Akvaryumlarımızda gördüğümüz gibi bir alg gelişimi, sağlıklı bir resifte ortaya çıkmaz çünkü resifin besin açısından fakir suları, hızlı alg gelişimi için uygun değildir ve hızlı gelişenler de birçok resif otoburu tarafından tüketilir.

Besin birikiminin ve tarımsal akışların, aşırı alg gelişimini desteklediği sığ iç bölge su yolları, birçok akvaristin deneyimlediği çeşitli tipte alg problemlerini içerisinde bulundurabilmektedir. Aslında daha önce hiç, istenmeyen alg gelişimiyle mücadele etmemiş akvaristlerin sayısı pek azdır!

On veya yirmi yıl önce birçok akvarist, mikro veya makro alglerin sağlıklı gelişiminin iyi bir su kalitesinin göstergesi olduğunu düşünüyordu; bu fikir, günümüz akvaristlerini muhtemelen sadece güldürür. İstenmeyen alg biçimlerinin aşırı gelişiminin bazı akvaristlerin bezip hobiyi bırakmasına neden olduğuna ise şüphe yoktur.

Sadece kalkerli algler (Halimeda cinsi ya da Koralina) veya kontrollü bir makro alg gelişimi, kabul edilebilir sayılır. İpliksi, sümüksü, balon ve çimensi gelişimler ise neredeyse her zaman sorun yaratıcı olarak görülür ve bunların çözümü için çoğunlukla hem para hem zaman harcanır.

Akvaristler, eğer çabucak kontrol altına alınmazlarsa mercanları boğabilecek alglerle ilgili sorunları minimize etmek için çeşitli yöntemler dener: Kimyasal filtrasyon, otçul omurgasızlar ve elbette otçul balıklar. Söz konusu otçul balıklar olduğunda da özel alg tiplerini yiyen farklı türde birçok balık vardır.

Cerrah Balıkları

Otçul balık türü olarak en yaygın olarak kullanılanlar muhtemelen Acanthuridae familyasındaki Cerrah Balıklarıdır. Dünya genelinde tropikal sularda bulunan Cerrah Balıkları; Melek Balıkları ve Kelebek Balıkları gibi, disk şeklinde ve yanlardan basık vücutlara sahiptir.

Genellikle sığ resif alanlarında ve lagünlerde yaşayan alg yiyicilerdir. Birçoğu küçük kabuklularla ve doku artıklarıyla da beslendiğinden, sadece az sayıda türün akvaryumda algleri yiyici olarak kullanılması önerilir. Buna ek olarak, bir kere akvaryum yemleriyle düzenli şekilde beslenmeye alıştıklarında, aktif şekilde alg aramaktan vazgeçerler.

Kole Tang
İlk tür, Kole Tang veya Sarı Gözlü Tang olarak bilinen Ctenochaetus strigosus’tur. Hint-Pasifik’te dağılım gösterir ve çoğunlukla en az pahalı tanglerden biridir. Mikro algleri ve küçük çimensi oluşumları iştahla yer. Barışçıl yapısı ve küçük boyu (uzunluğu en fazla 18 cm.) onu istenmeyen alg gelişimlerinin giderilmesine yardımcı olması için iyi bir seçim yapar. Eğer bu tang alınacaksa, türdeşlerine karşı kavgacı olabildiğinden, akvaryumda kendi türünden tek birey olması önemlidir.

Başka bir harika seçim, her zaman yüksek fiyatlardan satışa sunulmasına rağmen, Chevron Tang (Ctenochaetus hawaiiensis) olur. Pasifik'in orta kesimlerinden getirilir; gençken oldukça güzeldir ve turuncu renkli gövdesi üzerinde mavi zikzaklı desenlere ve yüzgeçlerinde maviliklere sahiptir. Ne yazık ki erişkinliğe doğru bu renklenmesinin çoğunu kaybeder ve en sonunda zeytuni kahverengi bir renklenme alır. Yine de bu görece küçük balık (erişkinlikte yaklaşık 25 cm.) strigosus ile benzer alg türleriyle beslenen, daimi bir alg yiyicidir.

Yelken Yüzgeçli Kızıldeniz Tangi
İpliksi ve balon algler gibi sorun çıkarak alg oluşumlarının giderilmesi için Yelken Yüzgeçli Kızıldeniz Tangi (Zebrasoma desjardinii) iyi bir seçim olabilir. Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’den getirilir; yaklaşık 40 cm. uzunluğa ulaşır ve büyük akvaryumlar için uygundur.

Bu alg tiplerini yiyen bir diğer tür, Pasifik’in orta ve güney kesimlerinden getirilen Yelken Yüzgeçli Tangdir (Zebrasoma veliferum). Oldukça  barışçıldır ve desjardinii ile benzer büyüklüktedir. İki tür arasındaki fark, desjardinii’nin burun kısmında küçük dairesel noktaların olmasıdır. Kızıldeniz’den getirilen Zebrasoma desjardinii’nin siyanürle yakalanmamış olması neredeyse kesin olduğundan, iki tür arasındaki seçimin desjardinii’den yana yapılması muhtemelen daha iyi olacaktır.

Dördüncü tang seçimi ise yaygın bulunan ve çoğunlukla ucuz olan Sarı Tang'dir (Zebrasoma flavescens). Birçok çeşit istenmeyen algi yiyecektir. Hint-Batı Pasifik’ten Hawaii’ye kadar olan alanda görülür ve genellikle dış resiflerde ve sığ lagünlerde yaşar. Yaklaşık 20 cm. uzunluğa erişir. Orta ve büyük akvaryumlar için oldukça uygundur.

Tavşan Balıkları

Tanglerle akraba olan (Hem aynı sınıfta hem aynı alt sınıftadırlar) ve Siganidae familyasına mensup olan Tavşan Balıkları, hepsi aynı cinse bağlı yaklaşık 25 tanımlı türdür. Ağırlıklı olarak Hint-Pasifik’ten getirilirler ve genellikle resif alanlarında yaşarlar; bazıları deniz çayırı yataklarını ve mangrov alanlarını tercih eder.

Hepçil olmalarına rağmen Tavşan Balıkları büyük miktarlarda bitkisel besine ihtiyaç duyar ve harika birer alg yiyicidirler. Yaygın olarak satışa sunulan üç veya dört türden ikisi, saçsı algi iştahla yer ve bu durum onları günümüzde birçok akvaryum için kıymetli hâle getirmektedir.

Tilki Suratlı Tavşan Balığı
En yaygın şekilde satışa sunulan tür, 25 cm. uzunluğa erişebilen Tilki Suratlı Tavşan Balığıdır (Siganus vulpinus). Biraz daha iri yapılı ve vulpinus’a oldukça benzeyen Görkemli Tavşan Balığı (Siganus magnificus) da iyi bir alg yiyicidir. Her iki tür de, çayırdaki inekler gibi, hem istenen hem istenmeyen tüm algleri afiyetle yer.

Çoğu insan tüm Tavşan Balıklarının harika alg yiyiciler olduğunu zanneder ama ben Mavi Noktalı Tavşan Balığı'nın (Siganus corallinus) alg sorunlarının giderilmesinde fayda sağlamadığını, bunun yerine hayvansal ve hazır bitkisel besinleri tükettiğini gördüm.

Eğer seçiminizi bir Tavşan Balığından yana kullanırsanız, akşam saatlerinde akvaryumda en sevdiği yere çekileceğini ve renklerinin çoğunu kaybedip oldukça lekeli bir görünüme bürüneceğini bilmelisiniz. Gündüz saatlerinde ise renklerini geri kazanır ve çeşitli alg oluşumlarını yemeye devam eder. Ayrıca yanlışlıkla battığında acı verebilen zehirli yüzgeç dikenlerinin olduğunu da unutmamalısınız; bu nedenle balığı yakalarken veya akvaryum bakımını yaparken dikkatli olmalısınız.

Blenniler

Blenniidae familyasının üyeleri, küçük balıklar olarak, küçük akvaryumlar için uygundur. Blenniidae familyası yaklaşık 50 cins ve 350 türle oldukça geniştir; bu türlerden sadece bazıları, başta mikro alg türleri olmak üzere, alg yer.

Siyah Yelken Yüzgeçli Blenni (Atrosalarias fuscus) yaklaşık 13 cm. uzunluğa erişebilen bir Hint-Pasifik türüdür. Çoğunlukla kıyı resifleri boyunca (ölü veya canlı) mercan dalları arasında yaşar. İpliksi ve mikro alg oluşumlarını yiyip bunların azaltılmasında yardımcı olur. Ancak ben bu türe ‘domuzcuk’ diyorum; diğer otçul türleri, onlara zarar vererek veya en azından strese girmelerine neden olarak, bulunduğu yerden uzak tutar. Ayrıca akvaryumda kendi türünden tek birey olarak bakılmalıdır çünkü farklı cinsiyetten olmadığı müddetçe, türdeşlerine karşı tahammül göstermez. Bu türle ilgili çok az bilinen bir şey cinsiyet konusudur; iki birey arasındaki cinsiyet durumu sadece birbirlerine olan yaklaşımdan anlaşılabilir.

Siyah Yüksek Yüzgeçli Blenni istenmeyen algleri kontrol altında tuttuğu kadar, yüzgeç yiyici olarak da nam salmıştır ve dolayısıyla küçük akvaryumlarda zorbaca davranabilir. Daha büyük akvaryumlarda da alg kontrolünde görev alabilir ve böyle bir ortamda çoğunlukla akvaryum arkadaşlarını daha az strese sokar.

Tarak Dişli Blenni
Cirripectes cinsine mensup, Tarak Dişli Blenniler olarak bilinen türler de harika birer alg yiyicidirler çünkü dudaklarında (çenelerinde değil) yaklaşık 100 adet ince diş bulunur ve bunları kullanarak, kayalarda ve akvaryumun her tarafında gelişen mikro algleri kazırlar. Ne yazık ki akvaryum ticaretinde nadir görülürler ve oldukça bölgecidirler; ayrıca çok iyi birer sıçrayıcıdırlar. Yine de bir Tarak Dişli Blenni türü bulabilirseniz, doğru akvaryum kurulumunda iyi bir alg yiyicisi olacaktır.

Başka bir blenni türü de Hint-Pasifik’ten getirilen ve kıyı suları boyunca algle kaplı kayalıklarda yaşayan Çim Biçici Blenni'dir (Salarias fasciatus). Yaklaşık 13 cm. uzunluğa ulaşır ve mavi yeşil/sümüksü algleri ve diğer mikro alg biçimlerini tüketecektir. Diğer türlerde olduğu gibi, akvaryumda kendi türünden tek birey olmalıdır. Ayrıca başta kendisinden küçük balıklar olmak üzere, diğer alg yiyicilere karşı oldukça saldırgan olabilir.

Melek Balıkları

Pomacanthidae familyasında, ağırlıklı olarak alg yediği bilinen az sayıda tür vardır. Bazı Melek Balıkları zooplanktonla, bazıları durağan omurgasızlarla ve daha küçük olanları (Centropyge cinsinden Cüce Melek Balıkları) ise algler ve doku artıklarıyla beslenme eğilimindedir. Limon Kabuğu Melek Balığı (Centropyge flavissima) ipliksi alg ve diyatom yiyici olarak bilinir. Ayrıca ben şahsen, Ateş Melek Balığı'nın (Centropyge loricula) akvaryumlarımdan birinde Caulerpa cinsinden algleri yediğini doğrulayabilirim.

Argus (Scatophagus argus)

Alg yiyici balıklar arasında en çok gözden kaçırılmış tür, içerisinde iki cins ve dört tür barındıran Scatophagidae familyasına mensup Argus’tur (Scatophagus argus). Hint-Pasifik’te yaygın bir dağılım gösterir ve acı sular dâhil olmak üzere, haliçlerde ve nehir girişlerinde yaşar. Bu türle ilgili sıkıntı, büyük akvaryumlarda bile sınırları zorlayacak şekilde 35 cm. uzunluğa erişebilmesidir. Akvaryum ticaretinde en çok genç bireyler yer alır ve akvaryum arkadaşlarına karşı barışçıl olması onu büyük resif sistemlerinde kullanılabilecek ideal bir alg yiyici tür yapar.

Sonuç

Son bir uyarı: Herhangi bir otçul balık almadan önce, bireysel ihtiyaçları ve uyumluluk durumları hakkında daha fazla araştırma yapmanız gerekir; örneğin bazı türler, omurgasızları lezzetli bir atıştırmalık olarak görür. Ve istenmeyen alglerin kontrol edilmesi amacıyla herhangi bir hayvan almadan önce, ilk başta bu oluşumların neden var olduğunu anlamalısınız. Sorunun kökenini doğru şekilde saptamaksızın çözüme otçul hayvanlarla ulaşmaya çalışmak, çoğunlukla pek işe yaramaz. Dahası, balıkların seçimiyle birlikte, eğer akvaryuma bol miktarda hazır yem atılıyorsa, yiyecek için emek harcamalarına gerek duymadıkları bu ortamda birçok balık kolay yolu seçer. Sonrasında, besinlerini akvaryumdan daha az karşılamaya ve zamanlarını bir sonraki bedava yiyeceği bekleyerek geçirmeye başlarlar.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Tropical Fish Hobbyist dergisi, Haziran 2010 sayısı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder