Derin ekolojinin temelinde, yaşayan çevreye bir bütün olarak saygı duyulması ve bu çevrenin insan kullanımı için kullanışlı ve etkili yararlarından bağımsız olarak yaşamak ve gelişmek için belli vazgeçilmez yasal hakları olduğunun kabul edilmesi gerektiğine dair bir inanış yatar. Kendisini “derin” olarak tanımlar çünkü ekolojiyi biyolojinin bir dalı olarak gören hâkim görüşten ziyade, felsefik olarak daha yoğun çıkarımlar üzerinden insanoğlunun doğal dünyayla ilişkisinin güncel gerçekliğine daha derin bir bakış atar. Bu hareket, derin ekolojinin oldukça farklı bir felsefik varsayımlar dizisine dayandırılması nedeniyle, (sadece insani amaçlarla kullanılması doğrultusunda çevre korunması ile ilgili) insan merkezli çevreciliğe dâhil değildir. Derin ekoloji, (insanların da bulunduğu) farklı ekosistem fonksiyonlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi durumunun hayata uygulanmasına ve böyle bir dünyada yaşamaya dair çok daha bütüncül bir bakışı ele alır. Bu anlayış; çevre, ekoloji ve ‘yeşil hareketler’ için bir temel oluşturur ve vahşi yaşamın korunması, insan nüfusunun kontrolü ve basit yaşam konularında yeni bir çevresel etik sistemi geliştirir.
İlkeler
Derin ekoloji anlayışının savunucuları, dünyanın insanlar tarafından özgürce sömürülecek bir kaynak olmadığına inanmaktadır. Derin ekolojinin etik değerleri, herhangi bir parçanın varlığının sürdürmesinin, bütünün sağlıklı yapısına bağlı olmasından ileri gelmektedir. Derin ekoloji taraftarları, taleplerini ifade etmek üzere, sekiz aşamalı bir plan öne sürmektedirler:
1. Dünya üzerinde insanların ve insan olmayan canlıların hayatlarının sağlığı ve gelişimi, kendi öz değerlerine (içsel değerlerine) sahiptir. Bu değerler, insanı amaçlar için insan dışı dünyanın kullanışlılığından bağımsızdır.
2. Yaşam formlarının zenginliği ve dağılımı, bu değerlerin anlaşılmasına katkıda bulunur ve yine kendi öz değerlerine sahiptirler.
3. İnsanlar, hayati insan gereksinimlerinin karşılanması haricinde, bu zenginlik ve dağılımı azaltma hakkına sahip değildir.
4. İnsan hayatının ve kültürlerinin gelişimi, insan nüfusunun önemli ölçüde azaltılmasıyla uyumlu olur. İnsan olmayan canlıların gelişimi için de böyle bir azalmaya gerek duyulmaktadır.
5. İnsan dışı dünyaya olan güncel insan müdahalesi aşırıdır ve bu durum hızlı bir şekilde kötüleşmektedir.
6. Bu nedenle politikaların değiştirilmesi şarttır. Güncel politikalar; temel ekonomik, teknolojik ve ideolojik yapıları etkilemektedir. Böyle giderse, şimdiki durumdan son derece farklı bir durum oluşacaktır.
7. Temelde ideolojik değişim, sürekli artan bir yaşam standardına bağlı olmak yerine, (içsel değer durumlarıyla uyumlu) hayat kalitesinin değerinin arttırılması şeklindedir.
8. Yukarıdaki bu düşüncelere katılan kimseler, önemli değişimleri uygulamak üzere direkt veya endirekt bir çaba içerisine girme yükümlülüğündedir.
Bu ilkeleri, üç konu hâlinde özetlemek mümkündür:
a. Vahşi yaşamın korunması
b. İnsan nüfusunun kontrolü
c. Basit yaşam (veya gezegenin daha az tehdit edilmesi)
Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Deep ecology
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder