24 Nisan 2016 Pazar

Zehirli Ortamda Hayatta Kalabilen Balık

Poecilia mexicana (Üstte erkek ve altta dişi)
Yakın tarihli bir araştırma, olağanüstü koşullarda yaşayabilen bir balığın bu zorlu ortamlara nasıl uyum sağladığına dair yeni bir anlayış ortaya koydu.

Güney Meksika'da, Kısakuyruk Moli veya Atlantik Molisi olarak bilinen tür (Poecilia mexicana) üzerinde araştırma yapan bilim adamları, toksik ve asidik sularda yaşamasını sağlayan genetik bir mekanizma keşfettiler. 2,5 cm'den küçük olan bu balıklar; tropikal sularda, acı sularda ve volkanik olarak etkilenen ve hidrojen sülfür içeren kaynaklarda yaşayabiliyor.

"Bu balıklar oldukça sıra dışı," diyor Washington Devlet Üniversitesi Biyolojik Bilimler Okulunda genom bilim insanı olarak çalışan Joanna Kelley, "Aynı suya konulan normal balıklar, en fazla bir dakika dayanabiliyor."

Üç drenajda çalışan araştırmacılar, üç takım hidrojen sülfüre dayanıklı balık ve tatlı su balığındaki genleri kıyasladılar.

Joanna Kelley: "Araştırma yaptığımız tatlı su sisteminde otuzdan fazla balık türü yaşarken, sülfürik kaynaklarda sadece moliler vardı."

Molecular Biology and Evolution (Moleküler Biyoloji ve Evrim) dergisinde yayınlanan araştırma, Kelley'e göre doğadaki şartların, laboratuvarda oluşturacakları kontrollü şartlarla benzeştiği nadir bir 'doğal deneydi'.

Araştırmacılar, molilerdeki 35.000'den fazla genin yaklaşık 170'inin, hidrojen sülfürün zehrinin etkisini gidermek üzere aktif olduğunu keşfettiler. Farklı sistemlerde diğer araştırmacılar tarafından yapılan geçmiş çalışmalarda da aynı genlerin hidrojen sülfürü zehirsizleştirildiği görülmüştü.

Kelley: "Burada hidrojen sülfür uzakta tutulmuyor ve diğer bazı alakasız genlerin aktif olma gerekliliği de söz konusu değil. Burada, daha önce hidrojen sülfürün zehirsizleştirilmesini sağlamış genler aktif oluyor veya açılıyor. İşte gerçekten heyecan verici bölüm burası."

Kansas Devlet Üniversitesinde yardımcı doçent olan ve araştırmaya katılmış Michael Tobler, çalışmanın, strese neden olan diğer durumlara karşı türlerin nasıl uyum gösterebildiği konusunda bilim adamlarına ışık tutabileceğini belirtiyor.

Tobler: "Bu habitatlardaki doğal kirleticiler, bize gelecekteki durumlar için örnek oluşturuyor ve insan eliyle oluşan değişimler veya kirlilikle bozuluma uğrayan ekosistemler hakkında düşünmemize fırsat tanıyor. Buradan hareketle, kirleticiler giriş yaptığında bir ekosistemde nasıl değişimler olduğunu ve organizmaların bunlarla nasıl baş ettiğini öğrenebiliriz."

İnsanlarda düşük seviyelerde hidrojen sülfür; beyin, kalp ve diğer organlardaki fizyolojik süreçlerin düzenlenmesine katkı sağlayan bir sinyal molekülü olarak görev üstleniyor. Kelley ve arkadaşlarının yürüttüğü çalışma, bunun nasıl gerçekleştiğini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: practicalfishkeeping.co.uk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder